ÜRÜN YÖNETİMİNDE ÇEVİK YAKLAŞIM…
Dr. Melik Karabıyıkoğlu'ndan blog yazısı;
Günümüz iş dünyasında gelişmelerin hızına baktığımızda değişkenlik, belirsizlik, karmaşıklık ve muğlaklık ile mücadele etmenin ne kadar normalleştiğine şahit oluyoruz. “VUCA Dünyası” tanımı ile bireylerin ve liderlerin iş yapış ve bakış açılarını nasıl değiştirmeleri gerektiği üzerine çok fazla çalışma ve teori geliştirildi. Esneklik ve çeviklik ise bu süreçte beceri setlerimizin içinde yerini aldı. Çeviklik bireylerin iş üstünde becerilerini etkin şekilde ortaya koymasını sağlarken, aynı etkiyi farklı iş birimleri için de geliştirdi. Bu noktada ürün yönetimi de çevik yaklaşım ile yeniden tasarlandı diyebiliriz.
Müşterilerin seveceği ürünlerin tasarlanması için Scrum Yöntemi her ürün yöneticisi tarafından kullanılır hale geldi. Daha önceleri, Şelale Modeli olarak bildiğimiz uygulama ile genellikle ürün geliştirilirken, artık Scrum ile geliştirmeler yapılmaktadır. Şelale Modeli’nde; gereksinimlerin tanımlanması, tasarım, geliştirme, test, yayılma ve bakım adımları bulunmaktadır. Bu modelde öngörülerin yanlış çıkma ihtimali her zaman yüksektir. Esnek değildir. Tek yönlüdür. Geriye dönüş yapamazsınız. Yeniden tasarlanması ve üzerinde çalışılması maliyetlidir.
Yirminci yüzyılın sonlarında geliştirilen Scrum’ın tanımına bakacak olursa; insanların karmaşık, adaptif problemleri ele alabileceği ve mümkün olan en yüksek değerli ürünleri üretken ve yaratıcı bir şekilde sunabilecekleri bir çerçevedir. Böylece, hataları azaltmayı, kaliteyi artırmayı ve proje başarısızlığı ve memnuniyetsizlik olasılığını azaltmayı amaçlamaktadır. Scrum, dünya çapında yaygın olarak
- Geçerli ve uygun pazarları, teknolojileri ve ürün kapasitesini araştırıp, tanımlamak,
- Ürün geliştirmek ve geliştirmelerini yapmak,
- Günlük olarak ürün ve geliştirmeler yapmak,
- Ürün kullanımı için diğer operasyonel ortamlar geliştirmek ve devamlılık sağlamak,
- Sürdürülebilir ve yenilenebilir ürünler,
için kullanılmaktadır.
Scrum döngüsel olarak çalışır; Baştan sona bağımsız olarak ayarlanan aşamalar yerine, tekrarlanan ürün inovasyon modeline dayanan bir çerçeve sunar. Ürünün “yapıldı” olarak kabul edilmesi gereken her özellik ve gereksinimin öncelikli bir çalışma listesi oluşturulur (Sprint Planning). Daha sonra iki haftalık ürün geliştirme döngüsü (Sprint) ile devam eder. Scrum ekibi iki haftalık bir zaman diliminde makul olarak neyin bitebileceğini hesaplayacak ve her bir özellik için çaba seviyesini tahmin edecektir (Sprint Review/ Demo). Son olarak, ekip neyin iyi gittiğini, neyin iyileştirilebileceğini ve gelecek iki haftalık döngünün planlanmasına kendilerini hazırlamak için geriye dönük olarak bir araya gelir (Sprint Retrospective).
1995 yılından itibaren üzerinde çalışmalar yapılan Scrum bugün gerçek anlamda ürün yöneticileri ve ekiplerinin modeli olmuştur. Ürün yönetimi bazı markalarda “marka yönetimi” olarak çalışmaktadır. Bu tür firmalardaki ekipleri bir kenara bırakırsak, Scrum ile çevik bir yaklaşım sergilemeyen ürün yöneticileri pazarda markalarına değer yaratacak ürünleri oluşturmak ve geliştirmekten uzak kalacaktır.