PAZARLAMANIN GELECEĞİNDE BİZİ NELER BEKLİYOR
Pazarlamanın bugüne kadar ki gelişim ve değişim evrelerine baktığımızda; üretim yaklaşımı, ürün yaklaşımı, satış yaklaşımı, pazarlama yaklaşımı ile firmalar tüketicilere ulaşmaya çalıştı. Bugün, şirket beklentilerinin, yalnız tüketicilerin değil aynı zamanda toplumun tamamının uzun dönemli ilgisi canlı tutarak tüketici istek ve ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak toplumsal pazarlama konsepti ile tüketicilere ulaşılmaya çalışılıyor.
Teknolojinin gelişmesi her dönem insan davranışlarını ve alışkanlıklarını değiştirmiştir. Son beş yıl içinde yaşadığımız gelişmelere baktığımızda önümüzdeki 10 yılı gözümüzde canlandırmak oldukça zor gözüküyor. Teknoloji ne kadar gelişse de pazarlamadaki müşteri ile ilişki kurma ve müşteriye değer yaratma olguları asla değişmeyecek. Müşteri değeri ve karlılık yaratmak temel strateji iken bunu yapmak içinde pazarı, tüketici talep, ihtiyaç ve isteklerini anlamak, bunlara göre pazarlama stratejisi dizayn etmek, strateji doğrultusunda pazarlama programları oluşturup uygulamak ve sonunda karlılığı olan bir ilişki ile müşterilerle duygusal bağ yaratmak gerekiyor. Bugünün ve önümüzdeki yılların bize sağlayacağı yaklaşımlarla bu söylediklerimizi nasıl gerçekleştirebiliriz.
Büyük veriler ve pazarlama bilgileri yarın çok daha önemli olacak. Bu nedenle müşterinin fiziksel ve sanal ayak izleri sadece takip edilmekle kalmayacak, her biri tek tek işlenerek analiz edilecek. KPMG’nin geçen yıl yaptığı araştırmada CEO’ların %63ü veri analitiğini etkin şekilde kullandıklarını söylemektedir. Bu, çok kanallı pazarlamanın (omnichannel marketing) hayatımızda daha fazla yer etmesine de neden olacak. Toplu pazarlama kavramından, birebir pazarlamaya geçişle birlikte artık bir müşteriye her noktada ulaşan bir pazarlama stratejisine gitmek durumunda kalacağız. Müşteriyi ve pazar yerini iyice araştırmak, müşterinin fiziksel ve sanal ortamdaki davranış modellerini çözümlemek bunun içinde teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanmak gerekmektedir. Özellikle müşteri verilerini toplamaya olanak sağlayan ve biribiri ile konuşabilen yazılım ve uygulamalar yarın işimizin vazgeçilmez parçası olacak. Bunun sonunda da doğru şekilde segmente edilmiş ve hedeflenmiş pazar ve tüketici ortaya çıkartılarak şirket hedeflerine ulaşmak daha kolay hale gelecek. Bu konuda şirketlerin yaşayacağı en büyük sorun ise anlamlı bir marka konumlaması yapılmasının zorlaşmış olmasıdır.
Tüketicilerin ayakizlerini bu kadar rahat takip edebiliyor olmak durumsal pazarlamanın da etkin şekilde kullanılmasına neden olacak. Anlık olarak tüketici ile iletişime geçebilmek avantajını yakalayan firmalar tekliflerini müşterilerin içinde bulunduğu lokasyona göre revize ederek sunabilecekler. Doğal olarak müşteri ile bu kadar içli dışlı olmaya başlayınca, bugünün dünyasındaki içerik pazarlamasının da şeklini değiştirmek gerekecek. Şu an için içerik pazarlamasında firma ve ajanslar etkin bir rol alırken, tüketicinin rolü biraz daha değişerek tüketicilerin yarattığı içerikler üzerinden pazarlama faaliyetleri yapılmaya başlayacak. Bu noktada yönetilmesi gereken en önemli konu ise toplu reklam yerine kişiselleştirilmiş reklamların ve tekliflerin doğru zamanda, doğru yerde, doğru hedefe nasıl ulaştırılacağı olacaktır.
Şirketlerin yaklaşık %80ni dijital pazarlamayı ve sosyal medyayı kullanıyorlar. Özellikle 30 saniyeyi geçmeyen kısa videolar ve fotoğraflar günümüzde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Mobilitenin ve akıllı telefonların artması ile hem mobil pazarlama stratejileri hem mobil ürünlerde kullanılan sosyal medya aplikasyonları dijital pazarlamanın sosyal medya ve mobil uygulamalar üzerinden gelişerek tüketicilere ulaşması kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu noktada ileride yaşanacak en büyük sorunlardan bir tanesi ise, tüketiciler sosyal medyayı sosyalleşmek için kullanmak istersen, bu kadar çok mesaj almayı isteyip istemeyecekleri gibi duruyor.
Nesnelerin interneti (IoT), lokasyon bazlı veri analitiği, akıllı telefonlar derken insan beynine hiç bakmadık. İnsan beyninin nasıl çalıştığı ve etkilendiği yıllardır araştırılmakta ve nöropazarlama ile bu bilgiler şirketler tarafından kullanılmaktadır. Teknoloji geliştikçe insanı, insan beynini ve davranışlarını anlamlandırmak adına farklı isim ve yaklaşımlar karşımıza çıkmaya devam edecektir.
Şirketler memnuniyetin getirdiği bağlı müşteri ile ömür boyu süren bir müşteri değeri yaratarak müşterilerden ve pazardan pay alarak karlılıklarını artırmaya devam edecekler. Bunun içinde bugün çıkan teknolojiye adapte olup kullanmak yeterli iken, yarın bu teknolojiyi firmalar yaratmak zorunda kalacaklar. Bunu ya kendi imkanları ile yapacaklar ya da kendileri için yapan firmalar bulacaklar.